Plastik Cerrahi ve Medikal Estetik Merkezi
Ozon, atmosferde stratosfer tabakasında bulunan en önemli gazlardan biridir. Güneşin yaydığı yüksek enerji yüklü ultraviyole ışınlara karşı koruyucu bir filtre mekanizması geliştirir. Bu sayede biyosferdeki biyolojik dengeyi korumaya yardımcı olur. Gelişen teknolojinin sonucunda ortaya çıkan, öncelikle temizleyici ve dezenfekte edici etkisi nedeniyle suların temizlenmesinde kullanılmaya başlanıp, sonraları sanayinin farklı alanlarında kullanılmıştır. Tıpta kullanılan ozon, diğer alanlardaki ozondan farklıdır. Ozon terapi gibi sağlık uygulamaları için özel jeneratörlerde saf oksijenden üretilir.
Bu işlemin sayısız faydası vardır. Bunların neler olduğundan bahsedecek olursak;
Hücre ve dokulara giden kan dolaşımını hızlandırıcı etki yapar.
Bağışıklık sistemini güçlendirir.
Enfeksiyon hastalıklarına karşı vücudu dirençli hale getirir.
Damarları yani arter ve venleri tazeler.
Tansiyonu belirli bir düzeyde tutmaya yardımcıdır.
Daha temiz, yumuşak, parlak ve sağlıklı bir cilt sağlar.
Kaslarda bulunan toksinin atılımını sağlar.
Eklem ağrılarını giderir, kas rahatsızlıklarını hızla iyileştirir.
Hormon ve enzim üretimini normal seviyelere getirir.
Beyin fonksiyonlarını güçlendirir ve hafızayı kuvvetlendirerek sorun ortaya çıkmasını engeller.
Depresyon tedavisinde de yardımcıdır.
Kan ve Lenf sistemini arındırır.
Ozon tedavisinin birçok yöntemi vardır. Ozon terapi uygulamalarında da farklılar vardır.
Major yöntemi: En çok kullanılan bu metotla kişiden 50-200 mililitre arasında kan alınır. Önceden dozu belirlenen ozonla karıştırıldıktan sonra tekrar kişiye enjekte edilir.
Minör yöntem: Kişiden 2-5 cc arası kan alınır. Bu kan uygun dozda ozonla karıştırılarak kas içine enjekte edilir.
Vücut boşluklarına ozon verilmesi: Damar yolu açmanın zor olduğu hastalarda kullanılır. Bu yöntemde rektal -makat yoluyla yöntemi ile kişiye ozon verilir.
Lokal uygulamalar: Uygun ozon ve oksijen karışımı ile üretilmiş gaz kas, eklem, disk, tendon, deri içine enjekte edilir. Bu yöntemin diğer uygulaması ise vücut boşluklarına enjekte edilmesidir.
Torbalama; Özellikle kol-bacak enfeksiyon, iyileşmeyen yaralar, diyabetik yara, ülser ve lokal deri lezyonlarında uygulanır. Deri ıslatılır. Isıtılma işleminden sonra özel bir torbayla hasarlı bölge çevrelenir.
Ozon, O3 ile gösterilir. Buradan da anlaşılacağı üzere 3 atomlu bir moleküldür. Ozon içerisinde oksijenin (O2) çok yüksek enerji taşır. Ozon gazı normal oda sıcaklığında gaz halindedir. Renksiz bir maddedir. Ayrıca fırtınalı havalardan sonra, yüksek yerlerde veya deniz kıyısında hissedilebilen kendine has kokusu bulunan bir gazdır. Ancak terapi esnasında bu madde saf halde kullanılmaz. Terapi için uygun hale getirildikten sonra kullanılır.
Ozon tedavisi olarak da bilinen birçok hastalığa iyi gelmektedir. Çünkü ozon, insanların sağlığını koruyan ve kaybedilen sağlığı geri kazandıran bir doğal tedavi metodu özelliğindedir. Özellikle modern tıp yöntemlerinin yanında tamamlayıcı tedavi olarak ozon terapi kullanılmaktadır. Ayrıca ek tedavi olmanın yanında soruna göre tek başına da uygulaması yapılabilir. Kronik yorgunluk sendromunun yanında fibromiyalji depresyon, eklem hastalıkları, bel ve boyun fıtığı, kas-eklem ve romatizmal hastalıklar, dolaşım bozukluklarında da ozon terapi kullanılır. Bununla birlikte varis, venöz yetmezlik, periferal arteryel hastalık, hipertansiyon tedavisinde diğer tedavilere ek olarak kullanılır. Diyabet hastalarında damarların hasarlanması sonucu ortaya çıkan dolaşım bozuklukları ve doku hasarının (sinir, böbrek, göz) azaltılmasında, mide bağırsak hastalıkları, nörolojik hastalıkların tedavisi de yine ozon ile mümkün olmaktadır.
Selülit tedavisinde ozon terapi oldukça etkili bir yöntemdir. Ozon, cilt tabakasının altında biriken yağ asitleriyle etkileşir. Bu birleşme sonucunda yağ zincirlerinin kırılmasını sağlar. Kırılan yağ parçaları ozon terapi ile vücuttan atılır. Selülitte önemli olan bir problem de oksijen eksikliğidir. Ozon terapi sayesinde bu eksiklik giderilmiş olur. Böylece kan akışı artar ve yağ metabolizması normale döner. Yapılan araştırmalara göre selülit problemi olan kişilere haftada 1-2 kere olmak üzere toplamda 10 seans uygulanan ozon terapi sonuç vermektedir. Tedavinin sonrasında deride belirgin bir sıkılaşma olduğu gözlenmiştir.
Ozon terapi işlemi ile ilgili olarak en fazla merak edilen konulardan biri işlemin yan etkileridir. Bunlar hakkında da bilgi vermek istiyoruz.
Bilinen bir yan etkisi bulunmaz. Ancak ozonun kararsız yapısı vardır. Bu yapı nedeniyle etkilerinin öngörülemediği zamanlar olabilmektedir. Genel olarak görülen yan etkilerden bazıları şunlardır:
Hassas bünyelerde ozon terapi alerjik reaksiyonlara neden olabilir. Ayrıca emboliler ve enfeksiyonların da görülme ihtimali vardır.
Direkt gaz enjeksiyonları, pulmoner emboli ve ölüm potansiyeli taşıdığı için tehlikeli olabilmektedir.
Hamilelik dönemlerinde ve emzirme esnasında kullanım hakkında yeterli bilgi yoktur.
Akciğer ve gözler ozonun toksin etkisine en duyarlı organlar arasında yer alır.
Özellikle enfeksiyonlara duyarlı olan akciğerlerde hasara neden olabileceği düşünülmektedir.
Düşük konsantrasyon durumunda ozon inhalasyonu, boğazda irritasyon ve buna bağlı olarak öksürük ortaya çıkmaktadır.
Araştırmalar terapi sayesinde kilo vermenin mümkün olabileceğini göstermektedir. Damardan uygulanan ozon terapi yüzde kırk oranında metabolizmayı hızlandırıcı etki yapmaktadır. Aynı zamanda yağ yakımını hızlandırıcı etkisi vardır. Yarım saatlik ozon – sauna uygulamasının ardından takribi altı yüz kilo kalori yakılması mümkündür.
Ortalama hava yolu direncini artıran ozon terapi ayrıca solunum hızı üzerinde arttırıcı etki yapar. Bununla birlikte kana daha fazla oksijen sağlar. Akciğerlerdeki stresi azaltma konusunda da destek olur. Otit ve sinüzitte lokal uygulamalar esnasında oldukça sık kullanılır. Astım, KOAH, SARS (akut solunum yolu yetersizliği sendromu) için ozon terapi uygulamalarının etkileri hakkında klinik çalışmalar devam etmektedir. Yapılan çalışmalara rağmen iltihaplı hastalıklara karşı ne kadar etkili olabildiğine dair kanıtlar vardır ama yeterli değildir.
Medikal ozon uzmanlar tarafından önerilen dozlarda uygulandığı takdirde güvenli bir tedavidir. Ayrıca pratik, etkili ve maliyet açısından ucuzdur. Tedavinin başarısını etkileyen değişkenler vardır. Bu değişkenlerin başında hastanın durumu gelir. Ayrıca uygulanan yönteme, konsantrasyona, sıklığına bağlı olarak tedavinin olumlu etkileri de değişmektedir. Ham maddesi oksijen olan ozon, depolanamayan bir gazdır ve solunması tehlikelidir. Çünkü solunduğunda toksik madde haline gelir. Uygulanacak hastadan alınan 5cc kan yine 5cc ozon ile karıştırılarak bu kez damardan enjekte edilmez. Kişinin kası içine enjekte edilir. Haftada 2 ya da en fazla üç kere olmak üzere toplam 12 uygulama imkânı vardır. Yapılan uygulama sayısı maliyet üzerinde etkili olur. Hangi yöntemin kullanılacağı ve kaç seans gerekli olduğu tedaviyi üstlenen doktor veya eğitim almış kişi tarafından belirlenir. Terapi uygulaması oldukça hassas bir konudur ve ucuz olması için yanlış yerlerde yapılmaması gerekir.
Çeşitli hastaların tedavisinde kullanılan ozon terapi Uygulamasından önce kişilerin dikkat etmesi gereken bazı hususlar vardır. Uygulama öncesinde kişinin kendini çok yormaması gerekir. Aynı şekilde ozon terapi ardından da kişinin kendini çok yormaması gerekir. Uygulama ardından hastanede yatış gerekli değildir. Ancak çok yoğun spor aktiviteleri de uygun değildir. Garantili meme dikleştirme operasyonu konusunda bilgi alabilirsiniz.
Ücretsiz Ön Görüşme İçin Bizimle İletişime Geçin